Bruno Society olarak misyonumuz; köpeğinle birlikte dünyaya zarar vermeden tarzını ve hikayeni ortaya koymana yardımcı olmaktır. Tarzını ortaya koyarken gezegenimizi önemsediğini biliyor ve sürdürülebilirlik yolculuğumuzda sen ve dostunu desteklemeyi taahhüt ediyoruz. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde olumlu etki yaratma amacımızın yanı sıra çevremiz üzerinde olumlu etki yaratmayı temel ilkemiz olarak belirledik ve bu doğrultuda fark yaratabileceğimize inandığımız dört alana odaklanıyoruz.
Çevre dostu sertifikalı kumaşlar ve malzemeler
Tekstil üretiminin gezegenimize etkisinin en fazla hammadde seçiminde belirlendiğini düşünüyor, kumaş ve malzeme seçimlerimizi bu bakış açısıyla gerçekleştiriyoruz.
Hazır giyim ürünlerimiz ve aksesuarlarımız için organik pamuk içeriğini garanti eden ve tüm işlemlerde hem çevresel hem de sosyal kriterler içeren Organic Content Standard (OCS) sertifikasına ve/veya kullanımı yasaklanmış veya sınırlandırılmış hammaddeleri ve sağlık tedbirleri ile ilgili parametreleri içeren Oeko-tex®️ 100 standart sertifikasına sahip kumaşları tercih ediyoruz. Böylece kumaşlarımızın üretim aşamasında hangi süreçlerden geçtiğini ve çevreye etkisini şeffaf şekilde takip edebiliyoruz. Bunun yanı sıra, ölü-stok olarak isimlendirilen âtıl kalmış, kullanılmayan kumaşları satın almaya çalışıyor ve onları yeniden kullanıma sokarak değerlendirmeye özen gösteriyoruz. Sıfır atık üretim anlayışımıza uygun şekilde üretimimizden arta kalan kumaş parçalarını stokluyor ve bu kumaş parçalarını kullanarak ileri dönüştürülmüş ürünler sunmak üzere çalışıyoruz.
Ürünlerimizdeki beden ve yıkama talimatı gibi etiketlerin tamamının organik pamuk ve/veya geri dönüştürülmüş iplikten üretilmiş materyallerden olmasını tercih ediyoruz. Karton etiketlerimizin ise ormanların dünyaca kabul edilmiş çevre standartlarına uygun kullanımını, kalıcılığının sağlanmasını ve orman ürünlerinin izlenebilirliğinin desteklenmesini amaçlayan Forest Stewardship Council (FSC) sertifikalı kağıtlardan üretiyoruz.
Ürünlerimizin kargolanması sırasında kullandığımız kutuları Forest Stewardship Council (FSC) sertifikasına sahip, geri dönüştürülmüş, tekrar geri dönüştürülebilir ve doğada çözünür materyallerden üretiyoruz. Bunun yanı sıra yenilikçi kutu tasarımları üzerinde çalışmaya devam ediyor ve bu kutuların kargolama sonrasında da kullanılabilecek ürünlere dönüşmesini sağlayacak tasarımlar ortaya koymak istiyoruz.
Kullandığımız kumaş ve malzemelerin çevreye olan etkisini azaltmak ve sürdürülebilir kumaş ve malzeme yelpazemizi genişletmek için daha iyi hammaddeler ve uygulamaların sürekli olarak araştırmasına devam ediyoruz.
Çevresel etki
Sürdürülebilirlik yolculuğunda doğru kumaş ve malzeme seçiminin büyük önem arz ettiğini düşünmekle birlikte bunun yeterli olmadığının farkındayız. Üretimden satışa kadar tedarik zincirimizin tüm aşamalarının ve gündelik ofis alışkanlıklarımızın çevreye olan etkisinin önem arz ettiğini biliyor ve etkimizi en düşük seviyeye çekmek için çalışıyoruz. Tasarımlarımızı İstanbul’da hazırlıyor, kumaş ve malzemelerimizin tamamını İstanbul’da temin ediyor ve üretimimizi ağırlıklı olarak İstanbul’da yaparak lojistik açıdan karbon ayak izimizi düşürmeye gayret ediyoruz.
Ofis alışkanlıklarımızı sürdürülebilirlik bilinciyle şekillendirmek için gayret ediyor ve çevreye olan etkimizi azaltmak için gün içinde tek kullanımlık kahve ve meşrubat bardakları, tek kullanımlık mutfak malzemeleri ve tek kullanımlık kağıt havlular kullanmıyoruz. Kağıt kullanımımızı en aza indirmek için olabildiğince iş süreçlerimizi dijital ortamda gerçekleştirmeye çalışıyoruz ve daha geniş ölçüde dijitalleşme hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Adil Üretim
Bir ürünün kullanıma hazır hale getirilmesi birçok karmaşık üretim sürecinin sonunda gerçekleşmektedir. Bu karmaşık sürecin içinde kumaş ve malzemelerin satın alınması, boyama, kalıp çalışması, kesim, dikim, nakış ve baskı gibi süreçler bulunmaktadır. Bunların hepsi veya birkaçı farklı firmalarda yapılabilmekte ve imalat sürecinin denetimini zorlaştırmaktadır. Bu süreçleri en yüksek seviyede şeffaflaştırmak adına imalatçı ve tedarikçilerimizle samimi ilişkiler kurmaktayız ve adil üretim ilkelerinin gözetildiği kadın istihdamının ağırlıklı olduğu Oeko-tex®️ 100 standart sertifikasına sahip küçük ölçekli atölyeleri tercih ediyoruz. Orta vadede ise çalıştığımız tüm atölyelerin çalışan haklarını garanti altına alan BSCI sertifikasına sahip olmasını hedeflemekteyiz.
Ürün ömrü
1980’de ortaya çıkmış ve takip eden yıllarda tüm dünyaya yayılmış olan “Hızlı Moda” yaklaşımı düşük fiyatta kısa sürede kitle üretimi ile ticaret yapmayı ve ürünün ömrünü kısaltmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu durum tekstil endüstrisinin çevreye olan etkisini en üst seviyeye çıkarmakta ve gezegenimizin sürdürülebilirliğine zarar vermektedir. Bunun karşısında sürdürülebilirliği merkezine almış bir hareket olarak ortaya çıkmış “Yavaş Moda” anlayışını benimsiyor ve buna göre süreçlerimizi yönetiyoruz. Ancak, bu hareketin en önemli parçasını sen oluşturuyorsun ve giysilerine nasıl baktığın tekstil endüstrisinin çevre üzerinde yarattığı etkide belirleyici rol oynuyor. Bir ürünün yaşam döngüsündeki yıkama ve kurutma süreçleri atmosfere yayılan sera gazı ölçüsünde belirleyici oluyor. Ürünlerini daha düşük derecede, çevre dostu temizleyiciler kullanarak, daha az sıklıkla ve asarak kurutarak ömrünü uzatabilir ve karbon ayak izini azaltabilirsin.